Gökteki Kanatlarım

      Gökteki Kanatlarım için 4 yorum

Bir kez daha sert pullar üzerinde gezdirdi ellerini. Onlarca kez denemesine rağmen şimdiye kadar başarılı olamamıştı. Uçuş için hazırlanmış bölgenin yaklaşık on metre üzerinde uçuyorlardı. Etraftakilerin heyecanlı bakışlarının bütün vücudunda hissediyordu. Derken deri kayışın ellerinin arasından kayıp gitmesine izin verdi. Dizlerini nefes alıp vermekte olan ejderhanın vücuduna bastırdı. Şimdiye kadar bütün denemelerinde olduğu gibi tekrar güvenlik ağına düşmek istemiyordu.  Neredeyse kendi kalbinin atışını duyabileceği kadar sessizleşmişti herkes. Bir de kanat çırpma sesleri vardı tabii. Saçlarının rüzgarda dalgalanmasını hep severdi. Bunları düşünürken bir süredir ejderhasının sırtında üstelik de bir ejderhayı kontrol etmek için gereken kayışlar olmadan uçtuğunu fark etti. Bir ejderhayla “bağ” kurulduğunda onu kontrol etmek için herhangi bir nesneye ihtiyaç duymazdınız. Ellerinizi kanatların birleştiği yerin bir karış yukarısına koymanız ve ondan yapmasını istediklerinizi aklınızdan geçirmeniz yeterliydi ejderhayı uçurabilmeniz için. Artık düşmeyeceğinden emin olduğunda kalabalığa bakıp gülümsemeyi başarabildi. Bir heyecan dalgası kapladı herkesi. Coşkulu bağrışlar yükseldi. Kız çocukları bağ kurmakta biraz daha zorlanıyordu, bunu herkes bilirdi. Fakat henüz 14 yaşında bir kız için bir ejderhayla bağ kurabilmek şimdiye kadar hiç yaşanmamış bir durumdu. En azından köyün yaşlılarının bildiği kadarıyla kendi tarihleri böyle bir olayla hiç karşılaşmamıştı.

Bir ejderhayla bağ kurduğunuzda ona isim verme hakkı da kazanırdınız. Kırmızı siyah pulların ellerinin altında hareket ettiğini hissettiğinde ona ne isim vermesi gerektiğini düşünüyordu hâlâ. Bugünkü denemesinden de elinin boş döneceğini düşündüğünden bir isim düşünmemişti. Normalde bağ kurma işlemi tamamlandığı için yere inip ejderhasının adını haykırarak köyün ileri gelenlerinin ve diğer ejderha binicilerinin tebriklerini kabul etmesi gerekiyordu. Hazırlıksız yakalandığı bu durumda biraz daha zaman kazanmasının faydalı olacağına kanaat getirdi. “Yukarı, olabildiğince yukarı…” diye geçirdi içinden. Harfler kelimelere dönüştüğü anda zihninde, ejderhası bulutlara doğru tırmanmaya başladı. Bulutlara doğru uçarken saçları kâh yüzüne geliyor kâh sırtında dans ediyordu. Rüzgarın tenini okşayıp geçmesini çok seviyordu. Bir insanın bundan daha özgür olabilmesi mümkün değildi. Bulutlara ulaştığında güneşin batmaya başladığını gördü. Vaktin bu kadar geçtiğini fark etmemişti. Ejderhasının yönünü batıya çevirdiğinde gördüğü manzara aklına bir isim getirmişti bile. “İşte bu… Adın bu olmalı!” dedi ejderhasına yaklaşarak.

Pulların sivri kenarlarından sakınarak daha da sıkıca tuttu ejderhasını. Aralarındaki bağı kendisi kadar ejderhasının da hissettiğini biliyordu. İzleyenlerin üzerinde birkaç tur daha attıktan sonra alanın tam ortasına heybetli ama sarsıntılı bir iniş gerçekleştirdi. “İnişlere biraz daha çalışmalı.” dedi içinden muzip bir şekilde. Ejderhasının başını okşadı ve yere atladı. Gövdesinin alt bölümü sarı-kızıl, üst bölümü ise simsiyah olan ejderhası bütün heybetiyle yanında duruyordu. Etrafındakilere döndü ve “Gün Batımı” deyiverdi. Sesinin az çıktığını düşünmüş olacak ki “Gün Batımı!” diye yineledi ejderhasının ismini.

Köyün lideri başıyla onay verdiğinde coşkulu kalabalık birden etrafını sardı. Gelmiş geçmiş en genç ejderha binicisi olmuştu. Bundan sonra ikisinin adını uzak diyarlar dahi duyacaktı: Sonya ve Gün Batımı.

Gökteki Kanatlarım” hakkında 4 yorum:

  1. Bir Tutam Karınca

    Öykü çok güzel olmuş. Ejderhanın ismini merak ettim. Umarım bir sonraki yazıda diye bitirmemiştir dedim okurken 🙂 Bana iki tane filmi hatırlattı. Biri “Ejderhanı nasıl eğitirsin?” bir diğeri de “Avatar” 🙂

    Cevapla
    1. zaferb Metnin yazarı

      Değerli yorumun için teşekkürler Yasemin. İnsanın yaşadıkları, izledikleri, okudukları özellikle bunun için uğraşmasak da bazen yazılarımızda boy gösteriyor sanırım. Bilinçaltının bir oyunu olsa gerek. 🙂
      Özellikle “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?” serisi aile olarak favori animasyon filmimiz zaten. 🙂

      Cevapla
  2. yenlowang

    zafer hocam selamünaleyküm,
    ellerine sağlık, rüzgarı yüzümde hissettim, çok çok güzel yazmışsın.

    Cevapla
    1. zaferb Metnin yazarı

      A.s. Değerli yorumun için teşekkürler Cihan. 🙂 Yazarken ben de yüzümde hissetmiştim. Bu tarz bir özgürlük düşüncesi çok çekici geliyor bana. 🙂

      Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.