Ülkemizde son yıllarda özellikle eğitim alanında ciddi yatırımlar yapılmakta. Bu yatırımların ve ortaya atılan fikirlerin bir sonucu olarak da FATİH projesi karşımıza çıkmakta. FATİH projesi ilerleyiş itibariyle biraz yavaş kalsa da projede hedeflenen kazanımlar dikkat çekiyor. Bu projenin temeli eğitimde fırsat eşitliğini yakalamak üzerine oturtulmuş durumda. Öğrencilere tabletler dağıtılması, okulların akıllı tahtalarla donatılması ve ders kitaplarının e-kitap içeriğine uyarlanması hedeflenenler arasında. Hatta bazı illerde pilot olarak FATİH projesi uygulamaya geçti bile. İşin gerçeği hedeflenen noktaya en ekonomik ve verimli olarak ilerlenmesi sadece teknolojik çeşitlenmeyle yapılabilecek bir şey değil. Her şeyin ötesinde bence hem öğrencinin hem öğretmenlerin bu sürece iyi uyum sağlaması lazım. Özellikle eğitim fakültelerinin müfredatlarının, çağımızın ihtiyaçlarına ve teknolojik oluşumlarına paralel bir şekilde yapılandırılması çok önemli. Üniversitede öğrenilenlerin, pratikte öğrenciler üzerinde uygulanması her yerde ve her zaman mümkün olmuyor maalesef. Uygulama derslerinin çeşitlendirilmesi yetişen öğretmenlerin uyum sağlamasını bir nebze olsun kolaylaştıracaktır.
MEB’in öğrenci velileriyle ilgili ortaya koyduğu projeler de eğer gerçekten amacına ulaşabilirse oldukça önemli işlere imza atacaktır. Öğrenciden beklentileriniz ailenin çocuğundan beklentileriyle uyuşmadığında ortaya süreç açısından ciddi problemler çıkıyor. Son söz olarak ifade etmek de yarar var: Eğitim ile ilgili fikirlerin çok olması her zaman bir zenginliktir fakat uygulama kararı almadan önce ciddi anlamda bu fikirlerin istişarelerinin yapılması gerekir. Eğitim az zamanda çok fazla değişikliği kaldırabilen bir yapıya sahip değil sonuçta…